Carl Jung’un deyişiyle doğu felsefesinin dehlizlerine kısa bir giriş.
Bu söylediğime karşı çıkılabilir ancak benim yöntemim aşırı derecede ampiriktir[1]çünkü çözüm bulabilmek için böyle bir tutuma ihtiyacımız var
İnsanların etik olarak değerlendirilmesi gereken bir durum karşısındaki davranışlarını gözlemlediğimizde enteresan bir çifte etkinin farkına varırız: Birdenbire iki tarafı da görürler. Yalnızca kendi ahlaki yetersizliklerinin değil, iyi niteliklerinin de farkına varırlar. Haklı olarak, “Bu kadar kötü olamam” derler. Bir insanı gölgesiyle karşı karşıya getirmek, ona kendi ışığını göstermektir. Birkaç kez iki karşıtın arasında yargılayıcı bir şekilde durmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimledikten sonra kişi, Benlik (Self) denilen şeyin ne anlama geldiğini anlamaya başlar.
Kendi gölgesini ve ışığını aynı anda deneyimleyen kişi yani karşıt çiftlerini irdelemek çabasına girişen kişi kendisini tam ortadan, iki taraftan da görür. Doğu düşüncesinin sırrı budur; karşıtları gözlemlemek onlara Maya’nın[2] karakterini öğretir. Bu, gerçekliğe yanılsamanın ışıltısını verir.
Kendimiz üzerinden düşünecek olursak “İyiyi de kötüyü de konuşan benim” veya daha iyisi “İyilik ve kötülük benim aracılığımla konuşuyor. İçimdeki ilkeleri seslendiren, beni bir araç olarak kullanıyor. Benim aracılığımla konuşuyor.” diyebiliriz.
Atman, mecazi olarak “Benden nefes alan” anlamına gelir. Sadece benim aracılığımla da değil, her şey ile konuşan; her şeyin içinden nefes alan, ruhani ve evrensel olan Atman’a ise Atman-Purusha denmektedir.
Bunun için Benlik kelimesini minik egonun karşıtı olarak kullanırız.
Söylediklerimden anlayacağınız üzere, burada kullandığımız Benlik, daha bilinçli olmak durumu ya da yoğun bir ego durumu değil. Benlik ile kastedilen sadece bende değil, tüm varlıklarda, aynı Atman ve Tao[3] gibi var olan psişik bir bütünlüktür.
Carl Jung Bütün Eserleri (Collected Works 10 – Paragraf 872-873)
[1] Bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür.
[2] Maya, Hinduizm’de kullanılan bir terim olup, tezahür etmiş alem denilen, insanın yaşadığı fiziksel alemin bir hayal, bir aldanmadan (illüzyon) ibaret olduğunu dile getiren kavramdır.
[3] Taoizm ya da Tao, Antik Çin'de ortaya çıkmıştır ve temeli Laozi'nın yazılı eseri Tao Te Ching'e dayanan bir öğretidir. Tao, öğretinin temelidir. Çincede yol, yürümek, konuşmak, yön, yöntem, akış vb. anlamlara işaret eder.
Desire Joy Gnostis tarafından çevrilmiştir.