Individuation (İng.). Bütünleşme, tamlaşma olarak anlaşılmalıdır. Analitik Psikoloji’de bireysel kişiliğin gelişimini hedefleyen psikolojik farklılaşma sürecidir. C. G. Jung: "Bu terimi bir insanın psikolojik bağlamda bölünmeze dönüştüğü süreç anlamında kullanıyorum."
Bireyleşmenin amacı, öncelikle egoyu etrafını saran sahte maskelerden soyutlamak ardından bilinçdışının ilkel imgelerinin (arketiplerin) akla müdahale eden güçlerine karşı farkındalığı arttırmaktır. Bu yol önce arketipsel gölge bilgisine ardından arketipsel anima/animus bilgisine ulaşmaktan geçer. En son amaç Benlik arketipine (self) ulaşabilmektir. Ciddiyetle yürütülen bir bireyleşme süreci sonunda Benlik arketipinin egodan çok daha önemli bir psişik gerçeklik olduğu kavranır. Sırf bu nedenle bile bireyleşme bilinçli hâle gelmekten öte bir şeydir. C. G. Jung: “Bireyleşme çabasının nihai amacı Benlik arketipinin sentezidir. Bütünleşmenin ya da bireyselleşmenin egonun bilince yükselmesi anlamında kullanılmasının yanlış olduğunun altını sayısız kez çizdim. Ego, Benlik ile özdeşleştirildiğinde ortaya umarsız bir kavram kargaşası çıkıyor ve bireyselleşme benmerkezci ve otoerotik olarak anlaşılıyor. Benlik yalnızca ego demek değildir. Bireysellik bir insanı dış dünyadan koparmaz, tersine, bütünleşmiş insan dünyayı kendinde toplar." C. G. Jung’a göre hiç kimse bireyleşmeyi tamamen başaramaz. Her ne kadar hedef Benlik ile ego arasında işleyen bir ilişki tesis ederek tamlığa ulaşmak ise de bireyleşme çabasının asıl değeri yol boyunca yaşananlardır. Hedef yalnızca bir fikir olarak önemlidir. Asıl kıymetli olan şey bireyin hayat amacı olan hedefe yürürken yarattığı (Simyacıların Magnum Opus olarak adlandırdığı) büyük eserdir.