M.Ö. 570 - M.Ö. 495 yılları arasında yaşamış olan "Sayıların Babası" olarak bilinen İyonyalı filozof ve matematikçidir. 7 büyük filozoftan biri sayılan Thales'in öğrencisi olmuştur. Onun yönlendirmesiyle yurdundan ayrılarak Mısır'a gitmiş, burada Mısır dilini ve matematiğin temellerini öğrendikten sonra vatanı Samos adasına geri dönmüştür. Tiran Polycrates’in düşmanlığını kazanması nedeniyle M.Ö. 529'da İtalya'nın güneyindeki Yunan kenti Crotona'ya göç etmiştir. Burada 300 kadar soylu delikanlıyı kurduğu okulun çatısı altında toplamıştır. Pitagoras öğrencilerini iki kısma ayırmıştır: Dinleyiciler ve Matematikçiler. Okula dinleyici olarak başlanıyor, istidadı olanlar Matematikçiliğe yükseliyordu. İnisyasyona bağlı bir bilimler akademisi olan bu okulda hem uhrevi hem de dünyevi bilimler (fizik, matematik, siyaset bilimi vs.) de öğretilmekteydi. Pitagoras bu bilimlere "insan bilgisinin tümünü çevreleyen" anlamında “Matemata” demekteydi. Pitagoras felsefesinde her şeyin matematiğe bağlı olduğuna, sayıların varlığın temeli olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanılırdı. Pitagoras Tetractys adını verdiği ve 1, 2, 3, 4 sayılarının aralarındaki oran ile bu sayıların toplamı olan 10 sayısının (1+2+3+4=10) evrenin temelindeki güç olduğuna inanırdı. Dünyanın yuvarlak olduğunu, her gezegenin bir ekseni olduğunu ve gezegenlerin bir merkezî noktada döndüklerini söyleyen ilk kişilerden biriydi. Pitagoras ahenk ve düzenin de matematiksel olduğunu ve sayıların fiziki ölçülere aracılık ederken ahenk gibi anlamları da idare ettiğini söylemiştir. Buna örnek olarak bir yaylı müzik aletinde telin kısalmasıyla, çıkardığı sesin inceldiğini keşfetmesi gösterilebilir. İki telden birinin uzunluğu diğerinin iki katıysa, kısa telin çıkardığı sesin uzun telin çıkardığı sesin bir oktav üstünde olduğunu da o bulmuştur.