top of page

"Zürihli Büyücü" Carl Gustav Jung'un yaşam öyküsü

Analitik Psikoloji'nin Kurucu Babası Carl Gustav Jung'un kısa biyografisi.

 

“Doktor ancak kendisi de etkilenmişse etkili olabilir. Yalnızca yaralanmış hekimler sağaltabilir. Ama doktor kendi karakterini bir çelik yelek gibi giyinirse, işte o zaman hiç bir etkisi yoktur.”


Carl Gustav Jung


Psikolojik rahatsızlıklara sahip insanlar uzun yıllar boyunca “deli”, “lunatic*”, “alien**” gibi sıfatlarla etiketlenip akıl hastanelerine kapatılmışlar; buz banyosu, kan akıtma, kafatası delme, Rotasyonel Terapi gibi insanlık dışı tedavi yöntemlerine iradeleri dışında maruz bırakılmışlar, hatta “normal” insanlara adeta sirk şovu gibi sergilenmişlerdir. “Zeitgeist” belki de bu eziyetlere tepki olarak 1800’lü yılların sonlarında klinik psikolojiyi kuracak üç tane psikiyatristi doğurmuştur: Sigmund Freud, Alfred Adler ve Carl Gustav Jung. Bu isimler psikolojinin kurucu babaları olarak anılmaktadır. Her biri kendi ekollerini kurup kendi tedavi yöntemlerini geliştirmişlerdir. Freud’un ekolü “Psikanaliz”, Adler’in ekolü “Bireysel Terapi”, Jung’un ekolü ise “Analitik Psikoloji” olarak isimlendirilir.


Yaşam Öyküsü

Carl Gustav Jung 26 Temmuz 1875 yılında İsviçre’de Basel şehrine yakın bir kasabada doğmuştur. Protestan rahibi olan babası Jung’a Basel Üniversitesi’nde tıp profesörü olan dedesinin adını vermiştir. Çocukluğu annesinin nevrozunun gölgesinde geçmiştir. İçine kapanık, yalnız ve düşlerinde yaşayan bir çocuk olarak nitelendirilen Jung, daha 10 yaşındayken tahtadan bir insan figürü oymuş, onunla oynamış, onunla konuşmuş ve onu herkesten sır gibi saklamıştır (Burger, 2014).

Belki babasının da etkisiyle 6 yaşında Latince öğrenen Jung, edebiyata özellikle de klasik eserlere, dil bilime, arkeolojiye, felsefeye ve teolojiye ilgi duymuştur. Mesleki hayali arkeolog olmaktır ancak ailesinin ekonomik şartları yüzünden Basel dışında bir şehirde okuması mümkün olmamıştır. Basel Üniversitesinde arkeoloji kürsüsü olmadığı için tıp eğitimine başlamıştır. Psikiyatri o dönemde çok tercih edilen bir tıp alanı olmasa da, Krafft-Ebing'in Psikiyatri adlı kitabını okuyunca psikiyatrist olmaya karar vermiştir ve 1900 yılında mezun olmuştur. Öğrencilik hayatında ispritizma deneylerine katılmıştır ve bu deneyler onu derinden etkilemiştir.

Mezun olduktan sonra ilk görev yeri Zürih’teki Burghölzli akıl hastanesidir. Burghölzli’de psikiyatri profesörü Eugen Bleuler'in kadrosunda çalışırken şizofreni vakalarına özel ilgi duymuştur. Vaka gözlemleri sonucunda şizofrenide psikolojik bir temel olabileceğini düşünmüştür. Aynı zamanda hastalarına “Sözcük Çağrışım Testini”**** uygularken bazı hastalarda duraksamalar ve çarpıntı, terleme gibi psikofizyolojik tepkiler olduğunu gözlemlemiştir. 1902 yılında özel izinle Paris’e gidip hipnoz ve bilinçdışı konularında çalışan ünlü psikolog Pierre Janet ile Salpetriere Hastanesi’nde çalışmıştır. 1903 yılında zengin bir ailenin kızı olan Emma Rauschenbach ile evlenmiştir ve bu evlilikten biri oğlan dördü kız olmak üzere beş çocuğu olmuştur.

Bir meslektaşının önerisi ile Freud’un Düşlerin Yorumu isimli kitabını okuyup ona mektup yazmasıyla Freud ile ikircikli yoldaşlıkları başlamıştır. İkili ilk kez 1907 yılında yüz yüze görüşmüş ve bu görüşme on üç saat sürmüştür. Aralarındaki yaş farkından dolayı Freud Jung’u oğlu ve veliahtı olarak görmüş, Jung ise Freud’u babası yerine koymuştur. Birbirlerinin rüyalarını yorumlamışlar, analizlerini yapmışlar, birlikte Amerika’ya gidip konferans vermişler ve Uluslararası Psikanaliz Birliği derneğini hayata geçirmişlerdir. Jung 36 yaşında bu derneğin ilk başkanı olmuştur. Freud’un her olguyu cinselliğe bağlaması Jung’u tatmin etmemektedir. Jung’un özgün düşünceleri ve eleştirileri vardır ancak Freud bunlara açık değildir. Aralarındaki arkadaşlığın çatırdaması ikinci yüz yüze görüşmelerinde başlamış, 1907 yılındaki Amerika ziyaretlerinde derinleşmiştir. Mektuplaşmaları 1913 yılında bitmiştir. Freud ile ilişkisinin kopuşunun ardından I. Dünya Savaşı’nın da etkisiyle uzun yıllar sürecek “Bilinçdışı ile karşılaşma” olarak adlandıracağı bir içe dönme süreci başlamıştır Jung için. Artık şifa veren değil şifa arayandır. İçine dönerek rüyalarını analiz etmiş, düşlerindeki imgeleri irdelemiş ve “nekyia”***sından “Analitik Psikoloji” olarak adlandırılan kuramının temellerini atarak çıkmıştır. Kuramı psikoloji, psikanaliz, simya, gnostisizm, din, arkeoloji, antropoloji ve felsefe gibi çok çeşitli kaynaklardan beslenmektedir. “Kolektif Bilinçdışı”, “çağrışım testi”, “arketipler”, “kompleksler” gibi özgün kavramlarıyla en çok tartışılan psikiyatristlerdendir Jung. Hayatı boyunca birçok eser üretmiş, konferanslara davet edilmiş ve başka kültürleri gözlemlemek için seyahatlere çıkmıştır. Gezileri esnasında Batı uygarlığının ıskaladığı Doğu felsefesi ile tanışmış ve kendi kuramını zenginleştirmiştir. 1936'da Harvard Üniversitesi Jung’a fahri profesörlük unvanı vermiştir. Kalküta Üniversitesi tarafından davet edilmiş, Benares'teki Hindu Üniversitesi ile Allahabad'daki İslam Bilimleri Üniversitesi'nden «ulema» unvanını almıştır. Hayatı boyunca birçok kitap ve makale yazmış, üretmeyi asla bırakmamıştır. 1948 yılında Jung Enstitüsü kurulmuştur. 6 Haziran 1961 yılında Küsnacht kasabasında hayata gözlerini yummuştur.


* Luna Latince ay demektir. Lunatic ise ayın hallerine göre akli dengesini kaybeden anlamına gelmektedir.

** Alien: Yabancı demektir. Eskiden ruh doktorlarına alienist denirmiş.

*** Nekyia: Odysseia Destanı’nda da bahsi geçen bu motife tüm antik çağda rastlanır. Ruhlar diyarına gidip yenilenerek geri dönmeyi simgeler. Aynı motif Gılgamış Destanı’nda ve Dante’nin İlahi Komedya’sında da işlenmiştir.

**** Kelime Çağrışım Testi: İlk kez Charles Darwin'in kuzeni Sir Francis Galton tarafından kullanılmıştır. Deneğe yüksek sesle bir dizi kelime söylenmesi ve deneğin aklına gelen ilk kelimeyi belirtmesiyle yapılan test şeklidir. Gözlemci, bir kronometre yardımıyla tepki süresini not alır; bu süre, deneğin bir yanıt vermesine kadar geçen süredir. Alınan bu süre notları bir tabloya işaretlenir. Genelde bir listede yaklaşık 100 kelime bulunur. Galton, tepki süresini tam olarak ölçerken tüm detayları not alarak ilerlemiştir. Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung, testi kullananlar arasındadır. Jung’un testi uygularken yaptığı basit ama önemli değişiklik, kelimenin söylenmesinden sonra geciken tepki süresinin nedeninin testin uygulandığı kişiye sorulmasıydı.


Kaynakça:

Burger, J. M. (2014). Personality. Cengage Learning

Dunne, C. (2015). Carl Jung: Wounded healer of the soul. Watkins Media Limited

Jung, C. G. (2006). Analitik Psikoloji. Payel Yayınevi, 2. Baskı

Hervé M. Abajoli (2017). Büyük Sır Üstadı, Bilinçdışı Yayınları, 2. Baskı




ANALİTİK PSİKOLOJİ VE FELSEFİ SİMYA'NIN TEMEL KAVRAMLARI ÜZERİNE KURGULANMIŞ BÜYÜK SIR ÜSTADI ROMANI DÜNYADA BİR İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIMAKTADIR.


677 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page