Felsefi Simya

Jul 22, 2024Nazlı Karaca
Felsefi Simya
Mistisizm, büyü, bilim ve dinin belli yönlerini birleştirerek sıradan insanı “tinsel insana” dönüştürmeyi amaçlayan ezoterik bir öğretidir. Bu dönüşümün Felsefe Taşı aracılığıyla gerçekleşeceğine inanılır. Bu, simyacıların değersiz madenleri altına dönüştürme gücüne inandıkları son maddedir ve elde edilmesi simyanın en büyük ütopyalarından biri olmuştur. Felsefe Taşı’na ulaşmak için yapılacak çalışmaya Magnum Opus (Büyük Yapıt) denir. Bu sürecin safhaları simyacıdan simyacıya değişir. Büyük üstatlar arasında en çok rağbet gören yedi ya da on iki safhalı olanların yanı sıra en bilinenlerinden biri 3+1 dört aşamalı olandır. Bu safhalar Nigredo (Kara Yapıt), Albedo (Beyaz Yapıt), Citrinitas (Sarı Yapıt) ve Rubedo (Kırmızı Yapıt)’tır. Kadim Yunan bu safhalara sırasıyla Melanosis, Leukosis, Xanthosis ve Iosis derdi. Simya hazır olmayanların gizlere nüfuz etmesini engellemek amacıyla metaforlarla yazılmış eserlere konu olmuştur. Bu metoda örnek olabilecek olan Basilius Valentinus’un 12 Anahtarı isimli, on iki kısa paragrafta (anahtarda) felsefe taşına erişmek için atılması gereken adımları alegorik olarak anlatan kitabın her bölümü sembolik kod adlar vasıtasıyla değişmesi gereken içerikleri gösterse de imgelemle asıl gerçek gizlenmek istendiğinden kitabı sadece en bilgili üstatların anlayıp yorumlaması mümkün olmaktadır. Kökleri kadim Mısır’ın Hermes Trismegistus’una uzanan felsefi ve spiritüel bir sistem olan Hermetizme dayanmaktadır. Antik Yunan’da bulunan simya, gnostik çevrelerde gelişmiş, daha sonra Araplara geçmiştir. Simya öğretisi ilk olarak Câbir İbn-Hayyam’ın yapıtlarında görülür. Başlangıcı 12. yüzyıla dayanan öğreti, Arapça metinlerin çevirileri aracılığıyla 14. yüzyıldan itibaren Avrupa’da yaygınlaşmaya başlamıştır. Pek çok Ortaçağ ve Yakın Çağ spiritüel akımını etkiledikten sonra tepe noktasına 15. yüzyılın son yarısında ulaşmış ve 17. yüzyılın başlarında unutulmaya yüz tutmuştur.
Jul 22, 20240 yorumNazlı Karaca
Jul 22, 20240 yorumNazlı Karaca